29 Mart 2015 Pazar

Ruhunu bulmak.

Oysa herkes kaybettiği ruhunu bulmak için geldi dünyaya, bazıları ölümsüz oldu, buldu kaybolan ruhunu..
Bazıları ise; Ruhunu bulmaya çalışırken kaybetti kendini..
Ne kendini bulabildi, nede kaybolan ruhunu.
Araf'ta kalmaktı bu, ne yaşamış nede ölmüş sayılırdı..
Bir gün birinin kendini de, ona getireceğini düşünerek yaşayamamaktı bu..
Ne ölü ne yaşar halde, kendini bulmuş bir ruhu beklemekti, belkide ölene dek..
Bulsa bile Araf''ta olduğunu anlatacak gücü bulamazdı.
Kendini kendi yapan bütün yollar, bir tek ona açıktı; O kim miydi ?
Uzanacak bir eldi, ruhuna ait..
Uzanacak o eli bulamayanlar, ne yaşadı dünyada , nede öldü..
Onlar ruhunu ararken, kendini kaybeden şairlerdi.


@Ferhamun
Hep aramakta kaldı

28 Mart 2015 Cumartesi

Ayrılık..

Evini oçağını terk etmiş gibi oluyorsun sevince, ayrılınca evin barkın yıkılıyor, sokakta kalıyorsun; Üşüyorsun, yanıyorsun, ölüyorsun işte..
Ağlıyorsun, özlüyorsun, ondan başka bir şey düşünmüyorsun..

Evsiz bir çocuk gibi, acılarda yok oluyorsun, gidemiyorsun..
Yaşamak istemesen de, kendi ölümünü görmek için yaşıyorsun.
Kısaca sevmek; Canı can eder, canı candan eder..

@Ferhamun



5 Mart 2015 Perşembe

Başlangıçlardan bir son..!

Zamanda sendeleniyorum..
Gözlerim buharlaşıyor, bulut oluyor, yağmur oluyor..
Bir gün sizlere son sözlerimi yazacağım, yolun ne tarafındayım bilmem..
Gözlerim dipsiz kuyulara Yusuf olmuş bir kurban..
İçimden içim çıkıyor gidiyor..
Hayallerim terk etti, düşlerimi..
Neden ben benim, neden ben benim..
Saçmalamak istiyorum, saçma sapan konuşup, ölmüşmüğüme..!

Gözler ne kadarda benziyor derelere, sanki yağmur yükü olmuş dereler; Taşıyor gibi.
Sevemedim kendimi, yada çok mu sevdim bilmem.
Ölümlerden ölümsüzlüğü beğenmek için, en azından bir kere ölüyorum..
Yavaş ve sessiz, içim içim damla damla.. Boğum boğum.!
Beni kimsenin anlamasını bekleyemem, çünkü bende anlamıyorum, anlayamıyorum.!



2 Mart 2015 Pazartesi

Sorunun üstünü kapatan, sözde aydınlarız..

Size bu yazıyı yazmak için, uzunca bir süre analiz yaptım. Umarım tam olarak ne demek istediğimi size aktarmış olurum.

Özgecan Aslan'ın ölümünden sonraki süreçten ve önceki süreçten bir şeyler söylemek istiyorum.
Özgecan Aslan öldükten sonra, yaramızı görmemek için üstünü kapadığımızın kimse farkında değil..

Yolcu taşıma araçlarının çoğunda eğitimsiz ve madde bağımlısı insanların ulaşım sektörünü gasp ettiğini göremeyen insanlarımız, güvenlik kamerasız arabalardan da rahatsız olmuyor sanırım. Hatta


Bu araçlara binmekte hiç sıkıntı görmüyor.

Can kurtaran bir doktor bile 6 yıl okurken, can taşıyan şoförlerin madde bağımlısı olmasına, ve hiçbir eğitim almadan, insan taşımasına ses etmeyen cahilliğimiz, nice insanların ölümünde ortaklık edeceğiz,farkında bile değiliz.Toplu taşımalarda güvenlik kamerası ve eğitimli şoförler olsa idi, ne Özgecan ölürdü, nede uğradığınız tacizler cezasız kalırdı.
Takdiri yüce Türk milletinin vicdanına bırakamıyorum, şayet cahilliğimizi görmeyecek kadar cahil olmanın; Vicdan kelimesine ters olduğunu düşünüyorum. Bu olayları ideolojiye dökenlerin, ne denli bir örtme ve ayrımcılık yaptığını bir daha ki yazımda sizlerle paylaşacağım.