Nefes alamıyordu şair, sonunu göremeyeceği yolun esiri olmuştu.
Ölmenin daha kolay olduğu anları yaşıyordu, imkansızlıkların yırtıcı şahin gibi sinesine çöktüğü..
Anlamakta güçlük çekse de, içine nefesi çekip yutkunamıyordu, sanki boğulur gibi çırpınıyordu içindeki taşkınlara, boyunu aşan her şeyin öldürmemesi talihsizliğini yaşıyordu..
Gencecik hayallerin, çıkmazlarıyla meşhur bir sokağın sadık köpeği olduğunu düşündükçe, bütün sokaklara kör ve avare şekilde dolaşıyordu ruhu, kokusunu aldığı yalnızlığında.
Nefes alamıyordu şair, sudan çıkmış bir balık gibiydi..
Gidemiyordu daha fazla ve gitmek istemiyordu.
Geriye dönse kuruyacaktı koca deniz, ileri gitse yok olacaktı her şeyi..
Olduğu yerde kalıp gidemiyordu ve geri de dönemiyordu, denizin yok olmasını ve hayatının yok olmasını izleyemezdi de..
Nefes alamıyorum, rakı uğruna öldürülen bir balık gibi çaresizim.
Kurtlar sofrasında doyan bir kurt gibi aç ve muhtacım varlığına.
Düşünüyorum kolum bacağım olmasaydı o olsaydı ne olurdu diye?
İnsan kolundan bacağından canından vazgeçermiş öğrendim, sensizliği öğreneceğimden hiç emin değilim..