Nefes alamıyordu şair, sonunu göremeyeceği yolun esiri olmuştu.
Ölmenin daha kolay olduğu anları yaşıyordu, imkansızlıkların yırtıcı şahin gibi sinesine çöktüğü..
Anlamakta güçlük çekse de, içine nefesi çekip yutkunamıyordu, sanki boğulur gibi çırpınıyordu içindeki taşkınlara, boyunu aşan her şeyin öldürmemesi talihsizliğini yaşıyordu..
Gencecik hayallerin, çıkmazlarıyla meşhur bir sokağın sadık köpeği olduğunu düşündükçe, bütün sokaklara kör ve avare şekilde dolaşıyordu ruhu, kokusunu aldığı yalnızlığında.
Nefes alamıyordu şair, sudan çıkmış bir balık gibiydi..
Gidemiyordu daha fazla ve gitmek istemiyordu.
Geriye dönse kuruyacaktı koca deniz, ileri gitse yok olacaktı her şeyi..
Olduğu yerde kalıp gidemiyordu ve geri de dönemiyordu, denizin yok olmasını ve hayatının yok olmasını izleyemezdi de..
Nefes alamıyorum, rakı uğruna öldürülen bir balık gibi çaresizim.
Kurtlar sofrasında doyan bir kurt gibi aç ve muhtacım varlığına.
Düşünüyorum kolum bacağım olmasaydı o olsaydı ne olurdu diye?
İnsan kolundan bacağından canından vazgeçermiş öğrendim, sensizliği öğreneceğimden hiç emin değilim..
HukumluSozler Şiirleri
16 Mart 2019 Cumartesi
6 Şubat 2017 Pazartesi
HDP Neden mi Hayır diyor? MHP neden mi Evet diyor?
Barış süreci denildi, herkes vatana ihanet süreci derken, sen partililerin Teröristlerle el ele tutuşup ağlamalarını izleyip içlendin. Sonraki süreç de Türk sınırlarını PKK'lı peşmergelere açtın, davulla zurnayla karşıladın, Suriye'de PKK'nın cephe oluşturmasına izin verdin. Bunlar oyunun parçasıydı, gezi parkında halk öfkesini kusarken, nefretini kusarken, sokaklarda vurulan öldürülen gençlerin ardından çıkıp bu bir darbe girişimidir diyen Demirtaş'ı sol kesinlikle unutmadı ve unutmaz. Peki neden Demirtaş AKP hükumetinin destekçisi oldu? Peki neden şimdi hayır diyor dersiniz? İnsan egosu gereği yetinmesini bilmez, insanları durduran tek şey kanundur, kanunun üstünlüğünü de ele geçiren bir lideri, durdurmak sadece onun atacağı adımları bilmekle olur. Bu adam nasıl olur da bütün partileri kullanabilir, bütün partileri kendi amaçlarına hizmet ettirir diye düşünürseniz bilin ki, bunun altında üst akıl vericilerin tasarladığı itme çekme, etki tepki kanununu sosyal düzleme aktarmada başarılı bir illegal beyin yapılaşması var. HDP'ye zamanında atılan yem, Başkanlık sistemi ve sonrasında Eyalet sisteminde Kürdistan'ı kurmak vardı, Terörist lideri Abdullah Öcalan (Dikkat ettiyseniz AKP'liler gibi sayın demiyorum.) başkanlık sistemine karşı çıkmadı bunun onların hedeflerini doğruladığını savundu. ABD'nin desteğini alan PYD ve PKK cephesinin eyalet sisteminde problem oluşturacağının farkına varan o şahıs, Kürt halkını stratejik bir hamle ile sildi, zamanında destek verdiği, eyalet sistemine hazırladığı yerli güç, dağdan inen PKK'lılarla hendek savaşına tutuştu. Eyalet sisteminde yetkiyi Kürt yerel güçlerine vermeyeceğini anlayan HDP ve PKK cephesinin 'Hayır' deme nedeni sadece o şahsın izlediği politikadır. Başkanlıkla eyaletin yolu açılacağını her zaman söylemişimdir, yoksa neden üniter devlet yapılanmasını ulus devlet yapılanmasını bozmak istesin. Başkanlığı almak için elinde tek bir hamle kalmıştı o şahsın, insanların milliyetçi duygularını da dini duyularını sömürdüğü gibi sömürmek. MHP'yi aynı safha çekmek için HDP'ye ve Kürt halkına ağır darbeler vurmalıydı, nitekim de oldu. Vatanın birliğini koruyamayan herkesi birbirinden ayıran o şahsa, MHP bütün kapıların anahtarını altın tepside sundu. Sıra geldi Kahraman yaratmaya, darbenin işleyişine kargalar bile gülüyor, AKP'liler bile böylede olmaz diyor. Bir tane Cemaatçi bir tane darbeci çıkıp konuşmuyor, konuşanlar AKP'nin sempazitanları, Cemaat - AKP arasında yıllarını vermiş insanlar. Bütün herkesin yaveri darbeci ölen yine masum gariban Türk halkı, yermi ulan Türk gençliği bunu? Tabi ki yemez. Darbeden bir gün geçmeden bütün cemaatçileri toplamasına ne demeli? Cemaati sevmiyorum ama nasıl bir günde 40 bin kişiyi tespit ettin arkadaş diye sormazlar mı adama? Tabi medyada Kahraman kimse sormadı. Geçmişe dönüp, Türbeyi kaçıran bu adam, PKK'lı Teröristlerin silah depolanmasına neden olan bu adam, PYD'ye Şanlı Türk sınırlarını açan bu adam, PKK'lı ölen teröristlerin annelerinin yazdığı ''Meğri Meğri'' (Ağlama Ağlama) ağıtında göz yaşlarını tutamayan bu adam. Hangi şuur hangi bilinçle bu adama kahraman gözüyle bakarsın?
İnsanlarımız tarihi çok çabuk unutur bir hatırlatma yapayım, Kenan Evren darbe yaptığında bu halk onu sokaklarda davulla zurnayla karşıladı, yani insanlarımız tarihten ders hiçbir zaman almayacak. Bin nasihattan iyiydi müsibet lakin müsibette keramet arayan körlerle dolu çevremiz, yazık ki ne yazık.. Neden mi hayır diyorum? Neden evet dediğini bilmeyen bu kitlenin felaket getiren zihniyetle aynı zihniyette olduğu için, Allah diyor bu adam kesin haklıdır deyip, gözü kapanmış bu insanların inancını tek bir insanın tekeline vermelerine, farklı bir düşünce çıkarmamalarına. Her şeye susmalarına, konuş denildiğinde susmamalarına hayır diyorum. Meclisi fesih etme yetkisini oylayan Meclisin birçoğunun geçmişinde cemaat ile bağlantıları olduğunu unutmayın.
Hepinizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum, güzel yarınlar..
İnsanlarımız tarihi çok çabuk unutur bir hatırlatma yapayım, Kenan Evren darbe yaptığında bu halk onu sokaklarda davulla zurnayla karşıladı, yani insanlarımız tarihten ders hiçbir zaman almayacak. Bin nasihattan iyiydi müsibet lakin müsibette keramet arayan körlerle dolu çevremiz, yazık ki ne yazık.. Neden mi hayır diyorum? Neden evet dediğini bilmeyen bu kitlenin felaket getiren zihniyetle aynı zihniyette olduğu için, Allah diyor bu adam kesin haklıdır deyip, gözü kapanmış bu insanların inancını tek bir insanın tekeline vermelerine, farklı bir düşünce çıkarmamalarına. Her şeye susmalarına, konuş denildiğinde susmamalarına hayır diyorum. Meclisi fesih etme yetkisini oylayan Meclisin birçoğunun geçmişinde cemaat ile bağlantıları olduğunu unutmayın.
Hepinizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum, güzel yarınlar..
26 Ekim 2016 Çarşamba
Sen ve Ötesi..
Bir ölüden farksız bir farklılık, kimyon katılmış turşu gibi anlamsız solumak, kollarımda sen olmayınca. Ne işe yarar ki cigerlerim, kokunu alamıyorsa?
İsyanımı perçinleyen zaman, zamansız gelen isyanıma da isyanım.
Göçük altında kalmış umutlar biriktiriyorum, ölüp ölüp, ölmek için dirilen.
Neticesinde kaç küp şeker yiyebilir ki karıncalar? Veya sana sarılmanın imkanı var mı? Tatlı olan ne varsa, ağzımda bıraktığı tadı, acıdan şerbetlenmiş kadayıf kıvamına getirecek sözlerin neden yok ? Yaptığım birikimler, yavaş yavaş ama hepten yok ediyor beni. Biriktirdikçe hasreti dağ oluyor, okyanuslar aşamıyor neticesinde, neticesiz bir neticenin, ne netice vereceğini tasarlıyor ruhum.
Kayıplar verdiğimiz umutları tazeliyor, umutsuzluklar..
Elimizde patlamış bir bomba gibi mutluluk, hasadını sensiz veren hiçbir mevsim görmedim iklimimde. Seni sevmek sakıncalı bir şey, kış mevsiminde karpuz olmak, yaz mevsiminde buz olmak gibi bir şey. Her şeyin ötesiden yok olmayı bile var olmak saymak gibi bir şey, seni sevmek hiçlikte var olmak gibi muazzam bir şey..
Ferhamun..
İsyanımı perçinleyen zaman, zamansız gelen isyanıma da isyanım.
Göçük altında kalmış umutlar biriktiriyorum, ölüp ölüp, ölmek için dirilen.
Neticesinde kaç küp şeker yiyebilir ki karıncalar? Veya sana sarılmanın imkanı var mı? Tatlı olan ne varsa, ağzımda bıraktığı tadı, acıdan şerbetlenmiş kadayıf kıvamına getirecek sözlerin neden yok ? Yaptığım birikimler, yavaş yavaş ama hepten yok ediyor beni. Biriktirdikçe hasreti dağ oluyor, okyanuslar aşamıyor neticesinde, neticesiz bir neticenin, ne netice vereceğini tasarlıyor ruhum.
Kayıplar verdiğimiz umutları tazeliyor, umutsuzluklar..
Elimizde patlamış bir bomba gibi mutluluk, hasadını sensiz veren hiçbir mevsim görmedim iklimimde. Seni sevmek sakıncalı bir şey, kış mevsiminde karpuz olmak, yaz mevsiminde buz olmak gibi bir şey. Her şeyin ötesiden yok olmayı bile var olmak saymak gibi bir şey, seni sevmek hiçlikte var olmak gibi muazzam bir şey..
Ferhamun..
1 Mayıs 2016 Pazar
Gitmeye Gidememek..
Vedalar acıdır, insanın içinden bir parça kopar gibi acı verir insana.
Vedalar acıdır, bir parçan kalır hep gidemezsin. Vedalar öldürür hayalleri.
Olmadık yerde bir damla düşer içine, sonra yağmurlar yağar gözlerine..
İçinde bulutsuz yağan yağmurların, öpmesini beklerken yüreğini, her gün biraz daha boğmak adına seller oluşturduğuna şahit olursun. İçinden çıkamazsın içindeki taşkınların, göz yaşlarına boğulsan da öldürmez boğulmalar seni..
Yarım yamalak bırakılmış bir kalpte, iki kişi yaşatmak istersin..
Düşüncelerinin Araf'ında tutacak ne bir dalın, ne bir sözün kalmıştır.
Bir girdap gibi çeker içindeki yalnızlık, boşluğuna dünyaları koysan dolmayacak bir boşluğa gebe kalır hayallerin. Beni neden sevmedin diye bağırmak istemek yerine, özlediğini susarsın seni anlamayan duymazlıklara..
Çıkışı yok, kaçışı yok, bir oluru yok bu bitişlerin..
Canından can gider, sen canım dediğinden gidemezsin..
Yaşatmaz hatta öldürmez, ağlatmaz ve güldürmez bir hiçliğin içinde var olmak..
Hiçliğin içinde olmak, hiçliğin içinde hiç olamamak ve seninle var olmak kadar hiçleştim.
Anladım belki sonunda yaşama karşı duruşumun, içimde sen olduğun sürece ölüm olduğunu; Ama sensiz yaşamayı göze alamayacak kadar seviyorum işte..
Özlemim, vuslatım, parçalanmış hayallerimsin Ramses..
@Ferhamun
Vedalar acıdır, bir parçan kalır hep gidemezsin. Vedalar öldürür hayalleri.
Olmadık yerde bir damla düşer içine, sonra yağmurlar yağar gözlerine..
İçinde bulutsuz yağan yağmurların, öpmesini beklerken yüreğini, her gün biraz daha boğmak adına seller oluşturduğuna şahit olursun. İçinden çıkamazsın içindeki taşkınların, göz yaşlarına boğulsan da öldürmez boğulmalar seni..
Yarım yamalak bırakılmış bir kalpte, iki kişi yaşatmak istersin..
Düşüncelerinin Araf'ında tutacak ne bir dalın, ne bir sözün kalmıştır.
Bir girdap gibi çeker içindeki yalnızlık, boşluğuna dünyaları koysan dolmayacak bir boşluğa gebe kalır hayallerin. Beni neden sevmedin diye bağırmak istemek yerine, özlediğini susarsın seni anlamayan duymazlıklara..
Çıkışı yok, kaçışı yok, bir oluru yok bu bitişlerin..
Canından can gider, sen canım dediğinden gidemezsin..
Yaşatmaz hatta öldürmez, ağlatmaz ve güldürmez bir hiçliğin içinde var olmak..
Hiçliğin içinde olmak, hiçliğin içinde hiç olamamak ve seninle var olmak kadar hiçleştim.
Anladım belki sonunda yaşama karşı duruşumun, içimde sen olduğun sürece ölüm olduğunu; Ama sensiz yaşamayı göze alamayacak kadar seviyorum işte..
Özlemim, vuslatım, parçalanmış hayallerimsin Ramses..
@Ferhamun
8 Mart 2016 Salı
Can Çekişen Duygular..
İçimdeki kalabalıkların, cinnetine sürgün bir yalnızlık..
Yalnızlığın sessizlikle buluştuğu her gece, hece hece yutuyorum adını..
Perçeminde göz bebeklerini öptüğüm çiçekler saklıyorum..
İçinde yalın ayak yürüdüğüm hayallerimi yıktın sen.
Kendimi kaybettiğim sende; Huzur bulmak için, seni aradığım doğrudur her duvarda.
Beni yalnızlığa gömdüğünde, ölmedim ben..
Kendini içimde unutmuşsun, ben içimi sende unutmuşken.
Bir yudum suya minnet eden çöl gibi sevmişim seni; Anlıyorum, çağır çağır yanarken yokluğuna..
Nerede eşkal'ini görsem, yutarım sana söylenmeye hazır bütün küfürleri..
Her yerde görüyorum seni ben, sen olmayan insanlarda, sen olmayan duvarlarda, taşında toprağında görüyorum seni..
İçimde aşkının kamburu, kan grubu sen olan damarlarımda dolu, gitme diyemedim madem, gel desem de duymayacaksın, böyle pervasızca çekip gitmişken.
@Ferhamun
Nerede eşkal'ini görsem, yutarım sana söylenmeye hazır bütün küfürleri..
Her yerde görüyorum seni ben, sen olmayan insanlarda, sen olmayan duvarlarda, taşında toprağında görüyorum seni..
İçimde aşkının kamburu, kan grubu sen olan damarlarımda dolu, gitme diyemedim madem, gel desem de duymayacaksın, böyle pervasızca çekip gitmişken.
@Ferhamun
23 Ocak 2016 Cumartesi
Bensizlikti Sensizlik.
Saatlerce saate baktığınız, ve saatin hiç geçmediği günler oldu mu hayatınızda..
Gözlerinizde bir sıcaklığın belirdiği, kalbinizin ağrıdığı? Gülüşlerinizin boğulduğu, hayallerinizin cenin büyüklüğünde öldüğü günler..
Prangalanmış duygular içinde susarak sevdiğiniz günler oldu mu? İçinizde bir umudun yaşamak adına, her gün biraz daha küçüldüğü günler.. Her adımda ölüme yürüdüğünüz, yaşamaya sırt çevirdiğiniz oldu mu? Anne sıcaklığında çocuk olan düşüncelerin, düştüğü yerden kalkamadığı, düşüncelerin yaşlanıp öldüğü oldu mu, hissizler mezarında hayat vermesi için, hislerinize; Bir ölü sevdiniz mi hiç? Kokarken adım başı içinizde ölenler, yaşatmaya çalışırken, öldünüz mü defalarca? Sıradan bir sıradanlık içinden, içinizi söküp atmak için, içinizin geçtiği oldu mu? Ağlarken gözyaşlarına, gözyaşlarının ağladığı oldu mu? Peki ya; Binlerce kere ölüp, bir kere bile dirilemediğiniz düşüncelerde, düşüncesizce nefessizlikten boğuldunuz oldu mu? Nefes saydıklarınız tarafından boğuldunuz.. Gözlerinizin gözlerinizi aradığına şahit oldunuz mu? Acılar içinde hep ham olup, sürekli pişirildiğiniz? Sevdiniz mi? Yüreğinizi sökercesine, dişlerinizi dökercesine.. Gözlerinizden kan akarcasına sevdiniz mi? Bir umuttur deyip, sakladınız mı? Sakladınız mı hiç son nefesinizi? Dokunmak isteyip, hiç dokunamadığınız birinin, çöl yağmurlarını gözlerinizde hissettiniz mi? İçiniz çöl oldu mu? Tuzlu tuzlu ağlayıp gözlerinizin yandığı, gözlerinizi kapatıp, gözlerinizi açamadığınız dakikalarda bile bir hayalin hayalini kurdunuz mu? Savruluyorum, ve nereye savrulduğum hakkında tek bir fikrim bile yok.. Seni içimde bir acı gibi büyütüyorum.. @Ferhamun
Gözlerinizde bir sıcaklığın belirdiği, kalbinizin ağrıdığı? Gülüşlerinizin boğulduğu, hayallerinizin cenin büyüklüğünde öldüğü günler..
Prangalanmış duygular içinde susarak sevdiğiniz günler oldu mu? İçinizde bir umudun yaşamak adına, her gün biraz daha küçüldüğü günler.. Her adımda ölüme yürüdüğünüz, yaşamaya sırt çevirdiğiniz oldu mu? Anne sıcaklığında çocuk olan düşüncelerin, düştüğü yerden kalkamadığı, düşüncelerin yaşlanıp öldüğü oldu mu, hissizler mezarında hayat vermesi için, hislerinize; Bir ölü sevdiniz mi hiç? Kokarken adım başı içinizde ölenler, yaşatmaya çalışırken, öldünüz mü defalarca? Sıradan bir sıradanlık içinden, içinizi söküp atmak için, içinizin geçtiği oldu mu? Ağlarken gözyaşlarına, gözyaşlarının ağladığı oldu mu? Peki ya; Binlerce kere ölüp, bir kere bile dirilemediğiniz düşüncelerde, düşüncesizce nefessizlikten boğuldunuz oldu mu? Nefes saydıklarınız tarafından boğuldunuz.. Gözlerinizin gözlerinizi aradığına şahit oldunuz mu? Acılar içinde hep ham olup, sürekli pişirildiğiniz? Sevdiniz mi? Yüreğinizi sökercesine, dişlerinizi dökercesine.. Gözlerinizden kan akarcasına sevdiniz mi? Bir umuttur deyip, sakladınız mı? Sakladınız mı hiç son nefesinizi? Dokunmak isteyip, hiç dokunamadığınız birinin, çöl yağmurlarını gözlerinizde hissettiniz mi? İçiniz çöl oldu mu? Tuzlu tuzlu ağlayıp gözlerinizin yandığı, gözlerinizi kapatıp, gözlerinizi açamadığınız dakikalarda bile bir hayalin hayalini kurdunuz mu? Savruluyorum, ve nereye savrulduğum hakkında tek bir fikrim bile yok.. Seni içimde bir acı gibi büyütüyorum.. @Ferhamun
30 Kasım 2015 Pazartesi
Özledim Ramses Diyordu Keops'a
Geçmişe gidiyorsun olmuyor..
Erişememiş mutluluklar, hüzünlerimi eriştiriyor.
Acıya olgun oluyorum, yarım kalan hayallerin ışığında.
Kime güvendiysem, aslında ona güvenmemem gerektiğini hatırlatıyor hayat.
İçimden içimi söküp atıyorum bazen, içime dert oluyor içim çünkü..
Hiç gitmeyecek gibi olmasaydın keşke..
Sen gidince, yüreğim takıldı peşine..
Sen gidince ahım takıldı gidişine..
İçimden sövdüm kendime, gelmişime geçmişime, geçmemişime..
Gözyaşlarımı öpersin diye, hala ağlarken gözyaşlarımın yaşları, seni hıçkırıyor.
Kırıklıklarım o kadar çok ki, içime battıkça özlemin, hüzün deryalarına batıyorum.
Bana bunu neden yaptın?
Neden hiç gitmeyecek gibi olup, hiç gelmemiş gibi gittin?
Hiç gelmeseydin, hiç gitmeyecektin..
O kadar ağır ki sensizlik, gelirsin diye taşıyorum kendimi..
Koca bir kara delik bıraktın içimde, mutluluklarımı yok eden, gülüşümü yok eden..
Beni benden eden koca bir kara delik bıraktın işte..
Söyleyecek o kadar çok sözüm olmasına rağmen, sığdıramıyorum kelimelere hüzünlerimi..
Mesela gidişinden sonra, hiçbir mutluluk sözü, benimsemedi cümleleri..
İçimde olup, olmayan bir sen varsın.
Mutluluğu sende buldum, seni kaybettim..
Özlüyorum işte, gerisi hep acı gerisi, hep hüzünlerden bozma bir acı tebessüm.
@Ferhamun
https://www.youtube.com/watch?v=hgtnjknRHGg
Erişememiş mutluluklar, hüzünlerimi eriştiriyor.
Acıya olgun oluyorum, yarım kalan hayallerin ışığında.
Kime güvendiysem, aslında ona güvenmemem gerektiğini hatırlatıyor hayat.
İçimden içimi söküp atıyorum bazen, içime dert oluyor içim çünkü..
Hiç gitmeyecek gibi olmasaydın keşke..
Sen gidince, yüreğim takıldı peşine..
Sen gidince ahım takıldı gidişine..
İçimden sövdüm kendime, gelmişime geçmişime, geçmemişime..
Gözyaşlarımı öpersin diye, hala ağlarken gözyaşlarımın yaşları, seni hıçkırıyor.
Kırıklıklarım o kadar çok ki, içime battıkça özlemin, hüzün deryalarına batıyorum.
Bana bunu neden yaptın?
Neden hiç gitmeyecek gibi olup, hiç gelmemiş gibi gittin?
Hiç gelmeseydin, hiç gitmeyecektin..
O kadar ağır ki sensizlik, gelirsin diye taşıyorum kendimi..
Koca bir kara delik bıraktın içimde, mutluluklarımı yok eden, gülüşümü yok eden..
Beni benden eden koca bir kara delik bıraktın işte..
Söyleyecek o kadar çok sözüm olmasına rağmen, sığdıramıyorum kelimelere hüzünlerimi..
Mesela gidişinden sonra, hiçbir mutluluk sözü, benimsemedi cümleleri..
İçimde olup, olmayan bir sen varsın.
Mutluluğu sende buldum, seni kaybettim..
Özlüyorum işte, gerisi hep acı gerisi, hep hüzünlerden bozma bir acı tebessüm.
@Ferhamun
https://www.youtube.com/watch?v=hgtnjknRHGg
Kaydol:
Yorumlar (Atom)





